Gerek millet gerek ülke olarak çoğu yatırımlarda hep geç kalmışızdır. Otel ve tatil cenneti ülkemizde nerdeyse tüm işletmeler aynı müşteri grubuna hizmet verme yarışındadır. onun içindir ki potansiyelimizin çok çok altında , hedeflerden uzak kalmaktayız.
Diğer turizm merkezleri bir yana ben özellikle Mersinimizi turizm alanında ele almak isterim . Yabancı turist sayısı neredeyse yok denecek kadar az ve yerli turist sayısı ise son derece kısıtlı. Senenin 2 ayı çalış 10 ayını ise atıl kapasiteyle geçirmeye çalışmak. İstihdam edilen çalışanlar sanki mevsimlik tarım işçisi gibi sadece 2-3 ay iş bulabiliyor.
Farklı projeler yerine pasifize olmuş tekdüze çalışma şekli sanırım kanımızda var. Ben ilimizdeki bu durağan turizm potansiyelinin farklı aktivasyonlarla hareketleneceği inancındayım. Kongre turizmi vs gibi diğer seçenekler yerine Engelli turizminin büyüklüğünü ele almak istedim.
Avrupa’nın iklimsel durumu malum.Kuzey Avrupa ülkeleri başta olmak üzere İspanya ve İtalya dışında millet güneş duasına çıkıyor. Bizim yaklaşık 10 ayımız onlar için yaz dönemi.Buna Rusya ve diğer karadeniz ülkelerini de eklersek ortada mevsimsel dezavantajları yaşayan birçok ülke çıkacaktır.
Peki engelli potansiyelinin büyüklüğü ve turizm hacmi nedir?
Dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engelli insanlardan oluşmaktadır (Dünya Engellilik Raporu, 2011: 1).
Dünyanın bu en büyük azınlığı, turizm endüstrisi için de “özel bir pazar” anlamına geliyor.
İngiliz Üniversitesi Surrey tarafından yürütülen OSSATE ( One-Stop-Shop Accessible Tourism in Europe- Avrupa’da Erişilebilir Turizm) adlı çalışma ise Avrupa’da 46 milyona yakın fiziksel ya da zihinsel sorunu bulunan engellinin yaşadığını ortaya koyuyor. Hareket zorluğu yaşayan hamile kadınlar ve 65 yaş üzeri nüfus göz önüne alındığında bu rakam 130 milyon kişiye ulaşıyor. Bu nüfusun %70 nini seyahat ettiği ifade ediliyor ve Avrupa’da 2030 yılına kadar engelli nüfusunun iki katına çıkması tahmin ediliyor (Guerra 2003). Şu potansiyele bakın !!!
Turizm sektörü için yeni ve potansiyeli yüksek bir pazar olan “engelli turizmine” katılım ABD’de ve Avrupa ülkelerinde ciddi rakamlara ulaşmaktadır. 2012 yılı itibariyle dünya engelli turizmi pazarı 150 milyar Euro’ya ulaşmıştır. Burnumuzun dibindeki Rusya,Romanya,Ukranya,Bulgarisan ve diğerlerini de dahil edersek ortaya müthiş bir potansiyel çıkacaktır. 2016 turizm geliri 34 milyar dolar civarında bulunan Türkiye’nin engelli turizm pazarına acilen girmesi gerekmektedir
Çeşitli kaynaklardan edinilen bilgilerde, ABD’deki engellilerin toplam nüfusunun ise 50 milyona yaklaştığı ve bu kesimin alım gücünün 175 milyar dolara ulaştığı ifade ediliyor.
Daha global bir fikir edinebilmek için de dünyanın büyüyen ekonomisi Çin’de 60 (çalışabilir durumda 25 milyon) ve gelişmiş Japonya’da 5 milyon (18 yaşın üzerinde 3 milyon) engelli bulunduğu söylenebilir.
Bu potansiyelin içinde sağlık turizmi dahil değil.Sadece konaklamaları kapsıyor.
Peki ne yapmalı ?? Ülkemizde özellikle turizm potansiyeline sahip kıyı illerde deneyimli kişilerden,akademisyenlerden oluşan bir ekip kurarak yerel yünetimler,bağlı bakanlıklar ve turistik işletmeler arasında bir koordinasyon ile engelli turizmine olanak tanıyacak düzenlemeler ivedilikle başlamalı. Turitik işletmeler bu yönde teşvikler verilip cazip hale getirlimesi gerekmekte. Standartlara dahi uymayan yüzlerce turistik işletme kendini erişilebilir zannediyor. Şehirlerin alt ve üst yapısı eksiksiz bitmeden , tüm turistik işletmeler ,gezi yerleri , alışveriş merkezleri , hastahaneler gibi tüm tesislerin erişilebilir ve standartlara uygun olması lazım. Avrupa ‘da erişilebilir turizm ödülü alan birçok şehir bu konuda incelenebilir. En önemli konu bunun sıkı takipçisi olabilmek. Sırf yapmış olmak için yapılan göstermelik uygulamalarla sadece sadec kendimizi kandırırız. Ben çok gördüm beş yıldızlı olup erişilebilir geçinen ama wc sini bile kullanamadığım hatta kapısından içeri giremediğim otelleri.
İddia ediyorum etkin bir çalışma ve düzenlemelerle Mersin bu konuda ülkemizin marka kenti olabilir. O kadar kardeş şehir yaptık , sadece kardeş şehirler arasında bu konuda işbirliğine gitseniz mevcut potansiyeliniz yetmez.
Engelsiz Turizm Projemi 2015 yılında sundum ve Mersin Büyükşehir ile Mertid arasında bu konuda protok imzalandı.Ben büyükşehir belediyesinin bu konuda çok daha hızlı gittiği inancındayım. Turizm işletmeleri önce potansiyel sonra yatırım diye düşünüyor olabilir ama kazın ayağı öyle değil kardeşim.Vermeden almak Allaha mahsus bunu bilesiniz.Bir gerçek var o da devletin bu konuda teşviklerle turistik işletmeleri cesaretlendirmesi lazım. Malum ekonomik durgunluk sürecinde işletmelere de hak vermiyor değilim. Ekmeden biçmek olmuyor. Gelin elele verip Mersin’i engelsiz turizm merkezi yapalım.Bu konuda önder olmaya hazırım.
Sevgiyle kalın…
Levent Dölek
10 Ocak 2018